Güney Kafkasya’daki büyük jeopolitik değişikliklerin hatları ortaya çıkmaya devam ediyor. 2020 yılında patlak veren Karabağ savaşı ve Ermeni tarafının askeri yenilgisi, o ana kadar kayıtsız şartsız Ermenistan’ı destekleyen, Moskova’nın rızasıyla bolca tatlandırıldı. Azeri-Ermeni sorununu eski SSCB ülkelerinin Türkiye ve İran’a yeni bir ulaşım koridoru oluşturma noktasında ilerliyor.
Ayrıca Rus diplomasisi Abhazya tarafında daha aktif hale geldi. Moskova, Tiflis ve Sohum’a, yakın işbirliğine karşı olmadığını ve yakınlaşmalarını olumlu karşılayacaklarını açıkladı. Gayri resmi düzeyde, basına çok da yansımayan ve Gürcistan-Abhazya arasında ilişki kurulmasını destekleyen bir tutum var. Gürcistan’daki halk, Rusya’nın işe yaramayan yüklerden kurtulmak istediğini ummaya başlamıştı ancak Rusya’nın eylemleri aksini gösteriyor.
Abhazya Devlet Başkanı Aslan Bjanya’yı görüşmeye davet eden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, kendisine yeni birliğe katılma olasılığını açıkça anlattı. Bunun için Abhazya ve Avrasya Birliği mevzuatlarının uyum süreçleri tüm hızıyla işletiliyor.
Bütün bunlar, muhaliflerin Moskova’nın iradesine boyun eğdiğini belirttiği Donald Trump yönetiminin pasif siyasi çizgisinin zemininde gerçekleşti.
Joe Biden’in yeni ekibi için aktif bir Rus karşıtı politika öngörülüyor ve bu şüphesiz Güney Kafkasya’ya da odaklanacak. Yerleşik geleneğe göre, Gürcistan’daki siyasi kriz ve iktidardaki huzursuzluk batılı danışmanların yardımıyla çözülüyor. Dışişleri Bakanlığı’nın bu ülkedeki sarsıntılı konumunu güçlendirme fırsatını yakalaması oldukça olasıdır. Buna karşılık, Kremlin’in planladığı eylemler de hızlanacak.
Kaynak : АБХАЗИЯ-ЦЕНТР
