Osmanlı’ya gönderilecek Çerkesler, tüm kıyı boyunca gemilere bindiriliyordu, ancak asıl ana dağıtım noktası Novorossiysk(Tsemez*) idi.
Resmi istatistiklere göre sayılan beş yüz bin göçmenden yüz bini Novorossiysk üzerinden Osmanlıya gönderildi.
Novorossiysk’te sürekli olarak on ila yirmi bin insan bulunuyordu.Bazıları gelirken, diğerleri gitti, ancak devasa kamplar sürekli ayaktaydı.
Çingeneleri anımsatan görünümleri neredeyse tamamen pis paçavraya dönmüş giysileri vardı. Oldukça zayıflamış görünüyorlardı. Aralarında çok sayıda hasta vardı.
Çok sayıda yetim dikkat çekiciydi.
Çerkesler arasındaki hastalıklar ve açlık, Novorossiysk sakinleri için o kadar dikkat çekiciydi ki kadın ve çocukları bir şekilde soğuktan korumak için birçok kişi onlara yiyecek ve farklı giysiler götürmeye başladı.
Annem genellikle çok şefkatliydi, yırtık pırtık elbiseli ve yarı çıplak hale gelen Çerkes kadınları ve çocuklarına yardım için ortaya çıkan ilk kişiydi.
Birçok Novorossiysk sakini kadın aynı şeyi yaptı ve nihayet bir yardımlaşma grubunda bir araya geldiler ancak bir düzen oluşturamadılar.
Kampları ziyaret ettiklerinde, ebeveynleri ölmüş ya da nerede olduğunu bilmeyen , durumun farkında olmayan çok sayıda yetim ve öksüz çocuk fark ettiler.
Birçoğu bu öksüz ve yetimleri kendi evlerine götürmeye başladı. Sıradan Kazakların tüm ciddiyetlerine rağmen, terk edilmiş çocukların acınası kaderinden etkilendiklerini ve onları ailelerine kabul ettiklerini söylüyorlar.
Evlat edinen Kazaklar hakkında kişisel olarak hiçbir şey gözlemlemeye gerek yoktu, ancak Novorossiysk toplumunda birkaçını gördüm. İçlerinden birinin hayatı, dağlarında hayal bile edemeyeceği bir şekilde değişmişti.
Doktor ve şarap üreticisi Mikhail Fedotovich Penchul onu kabul etti. Evlatlık çocuğunu vaftiz ettirdi, soyadını verdi, onu çiftliğine gönderdi ve ev işlerini ona öğretti.
Bu çocuğa adı Sergei adını verdiler. Zeki ve çok iyi bir mizaca sahip olduğu ortaya çıktı.
Büyüdüğünde, Mikhail Fedotovich onu Magarach Şarapçılık Okulu’na (Kırım’da) gönderdi ve kursun sonunda, Sergei bağda vaftiz babasının asistanı oldu ve bir süre sonra ona Sous-Khablya vadisinde kendi bağını kurma imkanı verdi.
Daha sonra Sergei Mihayloviç Penchul evlendi, Novorossiysk şehrinde ticaret ile uğraştı, kamu görevlerine seçildi ve sonunda Novorossiysk belediye başkanı oldu.
Oldukça zengindi ve genel olarak saygı görüyordu. Bu arada, Sergei Penchul, oldukça dindar bir Hıristiyandı.
Annem iki Çerkes yetimi evlat edindi. Kafesa ve Bjiz adında iki çocuk.
Elbette ikisini de vaftiz etti. Kafesa büyüdüğünde son derece güzel bir kıza dönüştü. Uysal, mütevazı, itaatkâr, daha sonra Novorossiysk’e yerleşen bir askerle evlendi ve hatırladığım kadarıyla mütevazı kaderiyle oldukça mutlu yaşadı.
Ancak Bjiz, sonraki adıyla Alexey’in oldukça zor ve asi bir insan olduğu ortaya çıktı.
Zaten onu bize getirdiklerinde artık küçük değildi, yaklaşık on dört yaşındaydı.
Kızgındı, inatçıydı, verilen her işi küçümsedi, onu açlıktan ve sıkıntıdan kurtaran insanlara minnet duymadı; tam tersine çalışmaya zorlanmaktan utandı, babama ve anneme bir tür düşmanlık davranşları gösteriyordu.
İdeali subay olmaktı ve az gelişmişliğinden dolayı, subay olmak için zorlu eğitim ve disiplinden geçmesi gerektiğini anlayamadı. Ayrıca Rusça konuşmayı iyi öğrenmiş olmasına rağmen, çok konuşmazdı, adeta tam bir deliydi.
Her zaman kasvetli ve küskün, istemsiz bir korku uyandırdı ve onu ailede tutmak çok zordu. Bizi soyup hapse girip ufkumuzdan kaybolmasıyla bizdeki hikayesi sona erdi.
Ona ne olduğunu kimse bilmiyordu.
Alexey’i yargılamanın benim için zor olduğunu itiraf ediyorum. Ruh halini kimseye açıklamadı.
Belki de anavatanının yok edicileri olarak gördüğü Ruslardan nefret ediyordu ve Ruslar arasında olmasındansa kendi insanları arasında yaşasaydı çok daha iyi bir yaşamı olurdu.
Her halükarda, vahşi bir doğaydı. Görünüşü şunu ifade ediyordu: şahin gibi, kıvrık bir burun, delici gözler, yırtıcı bir kuşun ifadesine sahip bir yüz.
Dağlarda kalsaydı, muhtemelen bir Abrek olarak ortaya çıkacaktı ve bu temelde yurttaşları arasında ün kazanabilirdi.
L. A. Tikhomirov’un “GEÇMİŞİN GÖLGELERİ” adlı kitabından bir parça
*Novorossiysk olarak bugün bilinen şehrin Çerkesçe adı Tsemez’dir.
(Moskova, 2000)
Ğuaze