Rusya Federasyonu Devlet Başkanı’na hitaben 25.07.2024 tarihli, yerli az sayıdaki Şapsığ halkının (E.N.) haklarının ve meşru çıkarlarının korunması için önlemler alınması konusundaki toplu çağrıya cevaben, 23.08.2024 tarihinde KBR İnsan Hakları Merkezi’nin e-postasına Federal Devlet Bütçe Kurumu “Soçi Milli Parkı” Birinci Müdür Yardımcısı V.R. Titov tarafından imzalanmış bir cevap geldi. Bu çağrının kopyaları ayrıca Rusya Federasyonu federal makamlarına, kolluk kuvvetlerine, üç Kuzey Kafkasya cumhuriyeti olan Adigey, Kabardey-Balkar ve Karaçay-Çerkes cumhuriyetlerinin başkanlarına, Krasnodar Krayı valisine, Rusya Federasyonu Federal Meclisi’nin yukarıda belirtilen konulardaki milletvekillerine ve senatörlerine de gönderilmiştir.
Görüldüğü üzere, toplu başvurunun bu muhatapları listesinde “Soçi Milli Parkı” yönetiminden bahsedilmemektedir ki bu oldukça anlaşılabilir bir durumdur zira şikayet, Şapsığ nüfusunun yasal haklarının uzun yıllardır ihlal edilmesine neden olan yasadışı eylemleriyle ilgilidir. Ancak kabul edilen geleneğe göre (ki bu oldukça beklenen bir şeydi) itiraz, durumun açıklığa kavuşturulması için doğrudan Soçi Milli Parkı yönetimine iletildi.
Gelen mektubun içeriği genel olarak dikkat çekici değil ve başka bir cevaptan başka bir şey değil. Dört sayfalık cevap, normatif-yasal düzenlemelere atıflarla dolu ve sonunda Bay Titov, kendileri açısından herhangi bir ihlal olmadığı sonucuna varıyor. Aynı zamanda mektubun yazarı, farkında olmaması mümkün olmayan önemli bir durumu atlamaktadır. Bize verilen bilgilere göre, Soçi Şehir Savcılığı bu yıl 11 ve 23 Temmuz tarihlerinde Soçi Milli Parkı yönetimine, etnik gruplar arası ilişkiler ve Rusya Federasyonu’nun küçük yerli halklarının haklarının güvence altına alınmasıyla ilgili mevzuat ihlallerinin ortadan kaldırılması konusunda bildirimler yayınladı.
Bu gerçek, Soçi Şehir Savcılığı tarafından toplu başvuruya verilen yanıtta da belirtilmiştir. Denetim organı, “Soçi Milli Parkı” yönetiminin eylemlerinin yasal bir değerlendirmesini yaptı ve 30 Nisan 1999 tarihli 82-FZ sayılı “Rusya Federasyonu’nun küçük yerli halklarının haklarının güvence altına alınması” Federal Yasasının ihlal edildiğini belirtti; bu ihlaller, küçük sayıdaki halkın temsilcilerinin yasadışı bir şekilde idari sorumluluğa getirilmesi, sözleşmelerin süresini uzatmayı veya yenilerini imzalamayı reddetme, kereste toplamayı reddetme, otlatma ve etnik gruplar arası çatışmayı ve milliyetçiliği kışkırtma gibi tek taraflı kararlarla ifade edildi. Ayrıca, “Soçi Milli Parkı” yetkililerine, mevcut “Yönetmelik” ve 2023 yılında “Yönetmelik” taslağının yeni versiyonunun, Rusya’nın küçük yerli azınlıklarının haklarına uygunluk ve dikkate alınması açısından değiştirilmesi için federal mevzuatın gerekliliklerinin yerine getirilmemesi, küçük nüfuslu halk – Şapsığlar için geleneksel ekonomik faaliyetler bölgesinin tahsis edilmesi açısından başvurunun değerlendirilmesi belirtilmiştir.
Soçi şehri savcılığının başvurusunun nedeninin, “Soçi Milli Parkı” yönetiminin, Rusya Federasyonu Doğal Kaynaklar ve Çevre Bakanlığı’nın 13.11.2019 tarihli ve 15- 50/14181-01 sayılı “Şapsığların geleneksel ekonomik faaliyetleri için milli park bölgesinin bir kısmının kendilerine tahsis edilmesi açısından tekliflerin hazırlanması ve yönetmeliklerde uygun değişikliklerin yapılması hakkında” talimatını yerine getirmemesi olduğunu belirtmek gerekir.
Tüm bunların yanı sıra, FGBU “Soçi Milli Parkı” müdürü Lapin M.M.’nin 15.04.2022 tarih ve 29 sayılı “Rusya Federasyonu’nun küçük yerli halklarının – Soçi Milli Parkı topraklarındaki Karadeniz Adigeleri-Şapsığların geleneksel ekonomik faaliyetlerini sağlayabilmeleri için doğal alanların kullanımının işlevsel bölgesinin sınırlarının ön tespiti için çalışmaların yapılması hakkında” emri uygulanmamıştır.
Dolayısıyla, “Soçi Milli Parkı” yönetimi tespit edilen ihlalleri ortadan kaldırmaya niyetli olmamakla kalmayıp, bunları işlemeye devam etmektedir.
Ayrıca, bu soruna ilişkin tutumunu herhangi bir şekilde ifade etmeyen Kabardey-Balkarya Cumhuriyeti liderliğinin tutumuna dikkat çekmek istiyorum. Bu bağlamda, Şapsığ sorununun 90’lı yıllarda federal merkezin önüne nasıl getirildiği ve Adige cumhuriyetlerinin buna karşı tutumunun ne olduğu konusunda kısa bir tarihsel gezinti yapmak istiyorum.
1992 yılında Rusya Federasyonu Yüksek Sovyeti Prezidyumu Şapsığ ulusal bölgesinin kurulmasına ilişkin kararı kabul etti. Prezidyum toplantısına katılanlar: Kabardey-Balkarya Cumhurbaşkanı Valeriy Kokov, Kabardey-Balkarya Cumhuriyeti Parlamento Başkanı Haçim Karmokov, Adıge Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Aslan Carimov ve Rusya Federasyonu Yüksek Sovyeti milletvekillerinden Muhameddin Tumov. Çerkes ulusal hareketinin temsilcileri olarak Ruslan Gvaşev ve ben de hazır bulunduk.
Peki Adigeya ve Kabardey-Balkarya cumhurbaşkanları bu davaya katılmalarını nasıl savundular? Şapsığların kendi ulusal devlet oluşumuna sahip olmayan Adıge alt-etnoslarından biri olduğuna ve kimliklerinin korunmasıyla ilgili sorunlarının çözümünde onlara mümkün olan her türlü yardımı sağlamakla yükümlü olduklarına inanıyorlardı. Adigeya ve Kabardey-Balkarya, Rusya içinde siyasi egemenliğe sahip ve seçmenlerinin isteklerini yerine getirmekle yükümlü cumhuriyetlerdir ve bu cumhuriyetlerin nüfusunun ezici çoğunluğu Şapsığların karşılaştığı sorunların çözümünde kapsamlı yardım talep etmiştir. Yüksek Sovyet’in Şapsığ ulusal bölgesinin kurulmasına ilişkin kararı henüz uygulanmadı, kağıt üzerinde kaldı.
Bize göre, ne Krasnodar Krayı yetkililerinin ne de federal merkezin Şapsığları yerli bir halk olarak gerçekten tanımak ve buna uygun olarak karşılaştıkları kültürel, sosyal, ekonomik ve siyasi sorunları çözmek istemedikleri açıktır. Bu bağlamda, Şapsığ halkına yönelik soykırımın devam ettiğini iddia edenlere katılmamak elde değil.
Burada Ukrayna’daki olayların arka planında “Şapsığ meselesinden” bahsetmeden edemeyiz.
Hepimiz çok iyi hatırlıyoruz ki özel askeri operasyonun başlamasının nedenlerinden biri Ukrayna’da yaşayan halkların kültürel kimliklerinin korunmasına ilişkin sorunların çözülmemesiydi. Özellikle Rusça konuşan nüfusun haklarının ihlal edildiğinden vs. bahsediliyordu. Ancak Rusya’da yaşayan halkların haklarına yönelik aynı ihlallerle her gün karşılaşıyoruz ve Şapsığ sorunu bunun canlı bir örneğidir.
Rusya’da halkların kendi kaderlerini tayin etme haklarının ağır bir şekilde ihlal edilmesinin, ülkenin üniter bir devlete dönüştürülmesinin ve federal bir yapının reddedilmesinin Rusya’nın güvenliğini ve bütünlüğünü tehdit ettiği bizim için kesinlikle açıktır.
Yukarıdakilere dayanarak, hem bölgesel hem de federal yetkililerin “Şapsığ meselesini” çözmekle ilgilenmediklerini belirtmek zorundayız.
Valeri Hatıjıko – Kabardey-Balkarya Bölgesel İnsan Hakları Merkezi Başkanı
E.N. : Şapsığ bir sosyonim isimdir. Çerkes milletinin bir parçası ve Çerkes bayrağındaki 12 yıldızdan biriyle temsil edilmektedir. Ancak SSCB etnografi teorisi, “300 binin altında bir nüfusa sahip bir etnik grubun”, “ekonomik hayat birliğinin” olamayacağını ve ulus-altı halk (narodnost) olduğunu savunur. SSCB döneminde Çerkes milleti suni olarak 4 farklı etnik gruba bölünmüştür : Çerkes – Adige – Şapsığ – Kabardey. Günümüz Rusya’sında da resmi olarak Şapsığ bir halk olarak kabul edilmektedir. Yazıda da bu gerçekliğe ve bu gerçeklikle ilgili sorunlara dikkat çekilmektedir.
Ayrıca Karadeniz Çerkesleri-Şapsığlar’ın yaşadıkları ve Hatıjıko’nun gündeme taşıdığı sorun ile ilgili haberleri okumak için :