Hamışki’de kesilen ağaçlar, Çerkes bahçelerinin korunması sorununa dikkat çekti

Adıgey’deki Rus Coğrafya Derneği başkanı Igor Ogay, Hamışki köyünde yaklaşık 300 yaşında dört armut ve iki elma ağacının kesildiğini ve bunların Çerkes bahçelerinin kalıntıları olduğunu söyledi. Bilim adamları, Çerkes bahçeleri ve içinde yetişen meyve ağaçlarının benzersiz olduğunu, korunmaları gerektiğini söyledi.

Rus Coğrafya Kurumu’nun Adıge Cumuriyeti şubesi başkanı Igor Ogay, yerel sakinlerin yaklaşık 300 yıllık değerli meyve ağaçlarının kesildiğini bildirmelerinin ardından Hamışki köyünü ziyaret etti. Ogay, konut inşaatının başladığı özel bir arsada dört Çerkes armudu ve iki elma ağacının kesildiğini, ancak arazinin sahibinin bulunamadığını söyledi.

260562639 1252780531907032 7036658497505753186 n

“Artık aşılı eski Çerkes ağaçlarının kayıtlarını tutuyoruz. Yabani armut üzerine kültür bitkisi aşılandı. Çerkesler bunu ormanlarda yaptılar, bu tür yerlere orman bahçeleri deniyor. Cumhuriyetin güney kesiminde yaylalarda epeyce vardı. Şimdi onları (ağaçları) korumak için kayıtlar tutuyoruz. Bu armutlar 200-300, 400 yaşında ama hala çiçek açıp meyve veriyorlar. Bu eşsiz bir şey, başka hiçbir yerde aşılanmış ve bu kadar uzun süre meyve verecek bir armut türü yok “dedi.

Bunun tarih için büyük bir kayıp olduğunu, çünkü bu tür çok az ağaç kaldığını, ancak büyük olasılıkla cehaletten dolayı yok edilmeye devam ettiklerini kaydetti.

Ogay “Ağaçların doğal ve kültürel miras listesine alınması konusunu gündeme getirmek için Adıge Cumhuriyeti Anıtlar ve Doğa Koruma Dairesi Başkanlığı’na başvuruda bulunduk. Anıtlar kapsamına dahil edilirlerse, onları kesmek zaten daha zor olacak ve hesabı sorulabilecek. Ve gelecekte, UNESCO anıtları listesine dahil edilmelerini sağlamayı planlıyoruz ”dedi.

Adige Cumhuriyetinde tam olarak kaç Çerkes meyve ağacının hayatta kaldığı bilinmiyor, çünkü ağaç sayımına yeni başlandı. Çerkes elma ve armut çeşitlerinin bazıları çoktan kayboldu, sadece sonbahar-kış elma çeşitlerini korumayı başardık, örneğin, Aguemiy (“Çerkes biberiyesi”), Guaşemiy (“Prenses elması”), altı çeşit armut , örneğin, Bjıhahuj (“Kış armutu”) , hutema (“Çerkes bergamotu”)

Tarım alanında bir uzman Kavkaz-Uzel muhabirine ‘Kafkasya’da yetişen hemen hemen tüm eski meyve ağaçlarının bir açıklaması var, ancak armut Çerkesler arasında en değerli olanıydı’ dedi.

Odununu kullandılar, tatlılar ve kompostolar hazırladılar ve Kurjıps Nehri Çerkesçe’den “armut suyu” olarak çevrildi” dedi. Bilim adamı, yabani armut kompostosu ulusal bir içecek olarak kabul edildiğini belirtti. Armutun uzun süreli meyve vermesi ve yaşamı simgelemesi nedeniyle kutsal bir anlamı olduğunu söyledi.

Uzman, ormanda avlanmaya giden her Çerkes’in aşılama için üç ok ve bir armut veya elma ağacının bir dalı alması gerektiğini söyledi. Çerkes ağaçlarının dağlarda azot, potasyum ve temel eser elementler kaynağı olan verimli mavi kil tabakası nedeniyle birkaç yüzyıl boyunca büyüyebileceğini ve meyve verebileceğini söyledi.

slprl

Adıge İnsani Araştırmalar Enstitüsü’nün önde gelen araştırmacısı Tarih Bilimleri Doktoru Samir Hotko, antik Çerkes ağaçlarının yok edilmesini büyük bir kayıp olarak değerlendiriyor. Ormanda yetişen yerli Çerkes armutunun 300 yaş sınırı olduğunu, bahçelerde çok daha az yaşadıklarını kaydetti. Hotko, Çerkes elma ağaçlarının orman bahçelerinde genellikle 150 yıllık bir yaş sınırına sahip olduğunu söyledi.

Hotko, Orman bahçelerinin Kuzey-Batı Kafkasya’nın doğasında var olan bir olgu olduğunu kaydetti. “Doğanın kendisi birçok endemik meyve ağacının olmasını arzuladı. Ormanımız meyve ağaçlarıyla dolu. Laba vadisi ve Belaya vadisinden batıya, Anapa’ya ve güney yamaçtan Abhazya’ya hem kuzey hem de güney yamaçları böyle” dedi.

Hotko ayrıca, meyve ağaçlarının Kafkasya’da her yerde yetişmediğini kaydetti: geçidin orta kısmında buzullar nedeniyle soğuk iklim hakim, armutlar ve elmalar orada olgunlaşmaz.

Hotko ‘İklimimiz Vavilov, Michurin, Jukovsky ve diğer bilim adamları tarafından not edildi. Yerel etnik toplulukların bu bahçeleri oluşturduklarını varsayılıyor. Özellikle de söz konusu orman bahçesi gibi bir fenomen için Kuzey-Batı Kafkasya’nın Abhaz-Adıge etnik gruplarının yaşadıkları bölgelerdeki iklim koşulları, rüzgarlar, deniz sisleri, tüm bunların nasıl etkileşime girdiği hakkında doğal bir bilgiye sahiplerdi.

Samir Hotko meselenin tarihi kısmına da değinerek ‘Çerkes bahçelerinin ürünleri özellikle Kafkas Savaşı’ndan sonra rağbet gördü. Çok sayıda bilim insanı bölgemizi ziyaret etti, ünlü Rus ziraatçıları, 19. yüzyılın sonunda ve 20. yüzyılın başında birçok eser yayınlandı, yönetim deneyimini incelediler’ dedi.

Arşiv belgelerine göre, 1864-65 yıllarında Kafkasya’da birlik teşkilatlarına komuta eden generaller, Adıge tarım ve bahçeciliğinin değerini kabul etmekle kalmamış, aynı zamanda Adige ailelerini de köylere tarım ve yerel yaşama rehberlik edecek “öğretmen” olarak yerleştirdikleri belirtilmektedir.

Adige Cumhuriyetinin tarihi ve kültürel gelişimin önemli bir kısmı, arazide nasıl çalışılacağı hakkında bilgi içerir. Bahçıvanlık, tarla ekimi ve sığır yetiştiriciliği üst düzeydeydi. Bilim adamı, Çerkeslerin sadece meyve ağaçlarının değil, bir ağaç kültüne sahip olduğunu söyledi.

Çerkeslerin sadece meyve değil, bir ağaç kültüne sahip olduğunu söylüyor :

“Kutsal korular vardı. Belirli ağaç türleri farklı soyadlarına ve cinslere atanmıştı. Çerkesler, ormanın gıda güvenliğinin ve kırılgan peyzajın bütünlüğünün garantisi olarak korunması gerektiğini anladılar. Çünkü henüz bilim olmamasına rağmen Çerkeslerin bu konuda neredeyse bilimsel bir fikri vardı.”

Bilim adamı, yavaş büyüdükleri ve boylarının çok uzun olması sebebiyle hasat etmeyi zorlaştırdığı ve endüstriyel bahçecilikte Çerkes meyve ağaçlarının kullanılmasının artık pratik olmadığına inanıyor.

“Hasat için uzun bir zaman beklemek gerekiyor ama elbette bunu karşılığı harika oluyor. Çerkes meyve çeşitleri, ağaç başına bir buçuk tona kadar inanılmaz derecede verimlidir. Kafkas Savaşı’ndan sonra Kazak, Rus ve Yunan nüfusu eski Çerkes bahçelerine bakmadan sömürdüler ve ne kadar önemli bir besin ve vitamin kaynağı olduğunu görünce ilgilenmeye başladılar”

Meyvelerden kuru yemiş yapıp ova köylerine sattılar, ekmekle takas ettiler.

Hotko, “Şu anda Adıgey’de yetişen pek çok meyve ağacı Kazaklar tarafından dikildi. İç savaş sırasında kaybedildiler, mülksüzleştirme de bu mirasın korunmasını etkiledi” diyor.

Kaynak : Kavkaz-Uzel

Çeviri : Ğuaze

Son Makaleler

spot_imgspot_img

İlgili Makaleler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_imgspot_img