Çerkes aktivistler Gürcistan devlet başkanına Saakaşvili’nin affedilmesi yönünde çağrıda bulundular.
Çerkes aktivistler, Gürcistan Devlet Başkanı Salome Zurabişvili’ye yaptıkları çağrıda, Gürcistan’ın Mikhail Saakaşvili döneminde Çerkeslere yönelik soykırımı resmen tanıdığını ve onlara uluslararası hukuk alanında haklarını savunma fırsatı verdiğini söyledi.
29 Kasım’da Mikhail Saakaşvili tutuklandıktan sonra ilk kez Tiflis Şehir Mahkemesi salonuna getirildi. Saakaşviliye destek amacıyla yüzlerce destekçisi mahkeme salonunun yakınında toplandı. Protestocular, adliye binasının önünden geçen otoyolu kapatmaya çalıştı ancak polis müdahale etti ve 15 protestocuyu gözaltına aldı. 1 Aralık’ta polis dört protestocuyu daha gözaltına aldı.
Saakaşvili,1 Aralık’ta Facebook sayfasında “Meslektaşlarımı mahkeme salonunda görmek benim için çok önemli. Bu sefer mahkemeye gideceğim, tarihimiz için utanç verici bu davaya kendi gözlerimle şahit olacağım” dedi. Mikhail Saakaşvili, kamu fonlarının zimmete geçirilmesiyle ilgili davanın görüşüleceği 2 Aralık’ta mahkemede destekçilerini kendisini desteklemeye çağırdı.
Avukat Nika Gvaramia daha önce yaptığı açıklamada, Saakaşvili’nin duruşmaya katılmasının “son derece önemli” olduğunu söyledi. Novosti Gruziya, “Bununla ilgili herhangi bir sorun ve engel olmayacağını umuyoruz” dedi.
Çerkes Aktivistler Zurabişvili’ye Saakaşvili’nin Çerkes soykırımını tanımasını hatırlattı
Çerkes aktivistler Gürcistan Cumhurbaşkanı Salome Zurabişvili’ye Gürcistan’ın üçüncü cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili ile ilgili olarak “Hıristiyan merhametinin yanı sıra Gürcistan Anayasasının izin verdiği ölçüde empati gösterilmesi” talebini ilettiler. “Çerkes Ulusal Hareketi’ aktivistleri Gürcistan’ın üçüncü Cumhurbaşkanı Mihail Saakaşvili’nin kaderine ilişkin Gürcistan Devlet Başkanı’na yaptığı çağrı sosyal ağlarda yayınlandı.
Çağrı metninde aşağıdaki ifadeler dikkat çekti :
‘Bizi gerçekten heyecanlandıran şey, Mikhail Saakaşvili’nin halkımıza yönelik tavrı ve faaliyetleridir. 2011 yılında Çerkes halkının uğradığı soykırımı tanıyan Mikhail Saakaşvili’ydi. Bu bizi, tarihimizi hatırlamaya, tarihimizin hukuki öznelliğini anlamaya sevk etti. Bu da halkımızın sahip olduğu hakları uluslararası hukuk alanında aramaya teşvik etti. Bu, Gürcü halkından büyük bir armağandı, gelecek için umut ve uluslararası hukuk paradigmasında gelişme fırsatı yarattı. Bizi uluslararası hukuk alanına sokmuş ilk eylem Mikheil Saakaşvili tarafından iyi niyetle gerçekleştirildi’
Aktivistler, Gürcistan’ı bir rakip olarak değil, yasanın üstünlüğü mücadelesinin ortak çıkarı çerçevesinde komşu olarak gördükleri ikinci adımın, Saakaşvili’nin girişimiyle Gürcistan’ın Kuzey Kafkasya’da yaşayan Rusya Federasyonu vatandaşlarına yönelik vizesiz rejim kararı olduğunu belirttiler.
Çağrıda, Saakaşvili’ye yöneltilen suçlamaların yaptığı iyi eylemleriyle birlikte “tartıya konulmasını” istendi. “Çerkesleri, Gürcistan’ın tarihimizdeki rolünü ve yerini yeniden düşünmeye, karşılıklı işbirliği yollarını aramaya düşündürdüler, ancak bundan 19 yıl önce ilişkilerimizin olumlu olarak değerlendirilmesi zordu.” ifadesi yer aldı.
Çağrı metnini imzalayanlar tutumları hakkında bilgi verdiler.
Gürcistan’da ikamet eden Guram Cherkesov, bu çağrıyı metni Çerkes aktivist Dana Cherkesova tarafından yayınlandı.
Sosyal medya üzerinde çağrı metni imzaya açıldı ve birçok insan altına adını yazdırdı.
Çerkesov ‘Çağrı metninin İngilizce tercümesini hazırlıyoruz. Hazır olur olmaz, diaspora temsilcileri başvuru hakkında bilgilendirilecek ve dilerlerse imzalarını atabilecekler. Ardından bu çağrı metnini Gürcistan Cumhurbaşkanı’na ileteceğiz’ dedi.
Çağrı metnini imzalayan Çerkes aktivist Kasey Kik, Saakaşvili’yi “Tiflis’te insanca muamele görmediği için” desteklediğini söyledi. “Çerkes soykırımını tanıma kararının arkasında olduğu gerçeğinden dolayı ona derin saygım var” dedi.
İbrahim Yağan, bu çağrıyı imzalamayı bir görev olarak gördüğünü söyledi. Yağan ayrıca Saakaşvili’ye derin bir saygı duyduğunu ve üçüncü cumhurbaşkanının görevde olduğu sırasında “Gürcistan deneyimini” yaşadığını kaydetti.
Çerkes aktivist Zaur Dzeukojev, Saakaşvili’ye kişisel desteğini ifade etmek için bu çağrıyı imzaladığını söyledi.
Neğuç Şamsudin, bu çağrı metninin Saakaşvili’nin serbest kalmasına yardımcı olacağını ummuyor. Bu metnin Gürcistan’a ve Gürcü halkına bir saygı göstergesi olduğunu kaydetti.
Çerkes Aktivistler Çerkes Örgütlerinin pasif durumunu ifade ettiler
İbrahim Yağan, Saakaşvili’yi savunan çağrı metninin Çerkes örgütleri tarafından desteklenmediğini, çünkü Rusya’da bu örgütlerin bastırıldığını ve dünyanın geri kalanında çoğunlukla kültür odaklı çalışmalar yürütüldüğünü ifade etti. “Siyasetten çok kültürle ilgileniyorlar. Siyasetle ciddi şekilde ilgilenen tek kuruluş Türkiye’de. Şimdi oradaki yönetim değişti ve umarım yakın gelecekte tutumlarını ifade edecektir.” dedi.
Dzeukojev, Rusya’da bağımsız Çerkes örgütleri olmadığını kaydetti. Neğuç, Rusya’daki Çerkes örgütlerinin sivil toplum kuruluşu olmadığını savunuyor : “Adıge Xase üyesiydim ve halkı temsil etmedikleri için oradan ayrıldım” dedi.
Kik, çağtı metnini imzalayanların sayısının kendisini şaşırttığını belirtti : ‘Tüm çevrem, Çerkes soykırımının tanınması konusunda şüpheci olanlar bile bu çağrıyı imzaladılar’ dedi. Yağan da metni birçok insanın imzaladığını söylüyor.
Saakaşvili’nin izlediği siyaset bağlamında ‘Çerkes Sorunu’
Saakaşvili’nin iktidarı sırasında Gürcistan, Çerkes soykırımı ve sorununa özel önem verdi. Kasım 2010’da Tiflis’te “Çerkes sorunu” “Gizli Milletler, Devam Eden Suçlar: Geçmiş ve Gelecek Arasında Kuzey Kafkasya” konulu bir konferans düzenlendi. Konferans sonucu gereği, Çerkes soykırımının devlet düzeyinde tanınması ve konunun dikkate alınması talebiyle Gürcistan Parlamentosu’na başvuruldu. Bu etkinliklere katılanlar Soçi’deki 2014 Kış Olimpiyatları’nı boykot etme konusunu da tartıştılar.
20 Mayıs 2011’de Gürcistan Parlamentosu Çerkes soykırımını tanıdı. Karadeniz kıyısında yer alan Anaklia kentinde, 2012 yılında Çerkes halkının soykırım kurbanları anısına bronz bir anıt dikildi. Anıt, heykeltıraş Kabardey-Balkarya’dan Husen Koçesokov tarafından tasarlandı.
Daha önce, 19 Mayıs 2011’de, Gürcistan Parlamentosu ilgili komitesi “Rus İmparatorluğu tarafından gerçekleştirilen Çerkes soykırımının tanınmasına ilişkin bir karar tasarısını kabul etti. Taslakta, Rus İmparatorluğu’nun 1763-1864’teki Rus-Kafkas Savaşı sırasında Çerkeslere karşı sömürgeci bir politika izlediği ve etnik temizlik yaptığı kaydedildi. Tasarıda ayrıca, tekrarlanan askeri seferler sonucunda Çerkes nüfusunun %90’ından fazlasının öldürüldüğü veya açlıktan öldüğü de vurgulandı. Karar tasarısını destekleyen, o dönemin resmi belgeleri, Rusya-Kafkasya savaşı sırasında, Çerkes ulusunun yok edilmesi için sivil halk arasında yapay olarak açlık ve salgın hastalıklar yaratıldığını doğruluyor.
Daha sonra Saakaşvili, Çerkes soykırımı konusuna defalarca değindi. Özellikle Ekim 2011’de Soçi Olimpiyat Oyunları hakkında yaptığı açıklamalarda, “Soçi tarihi ve tatil beldesi güvenliği açısından, durumun kolay olmadığını” belirtti.
RBK tarafından aktarılan sözlerinde “Çerkes soykırımının XIX. yüzyılın ikinci yarısında Rus İmparatorluğu zamanında gerçekleşen ve etnik olarak temizlenmiş bir bölge” olduğunu ifade etti.
Eylül 2013’te BM Genel Kurulu’nda konuşan Saakaşvili, Rusya’nın SSCB’nin eski cumhuriyetleri üzerindeki etkisine ilişkin görüşlerini dile getirerek “Çerkes sorunundan” bahsetti. 25 Eylül 2013’te Gürcistan cumhurbaşkanlığı web sitesinde sözleri aktarılan Saakaşvili, “O (Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin) ulusların bağımsız olmasını engelliyor ve Avrupa Birliği’ne entegrasyonlarını engelliyor.” dedi. Gürcü parlamentosunun Çerkes soykırımını dünya tarihinin en bilinmeyen ve trajik sayfalarından biri olarak tanıdığını, “Tüm ulusun, topraklarına Rus İmparatorluğu’nun ihtiyacı olduğu için yok edildiğini” ifade etti.
Kaynak : Kavkaz-Uzel
Çeviri : Ğuaze
