Rusya Federasyonu devlet başkanı Putin’in dün kısmi askerlik seferberliği ilan etmesinden kısa bir süre sonra birçok kişinin eline seferberlik emri ulaştı. Çerkes Cumhuriyetlerinde yaşayan halk ise seferberlik kararından rahatsız.
Kabardey-Balkarya’nın Baksan şehrinde halk, şehir yönetim binası önünde toplandı. Bilgi talep eden halk ile şehir yönetimi arasında yapılan toplantıda anneler çocuklarını savaşa göndermek istemediklerini ifade ettiler.
Adıge Cumhuriyetindeki Çerkes nüfusunun yoğun olduğu Adıgeysk şehri giriş ve çıkışına Polis kontrol noktası kurulduğu, şehre giriş ve çıkış yapan tüm toplu taşıma araçlarının durdurularak, erkeklerin araçlardan indirilerek seferberlik emir celplerinin verildiği de gelen bilgiler arasında.
Sosyal medyada birçok kişi kendisine seferberlik emri celbinin ulaştığını ve savaşmak istemediğini belirtirken, sadece Karaçay-Çerkesya’da bulunan Hağundıkuey köyünden 50 kişiye celp emri ulaştığı bildirildi.
Rusya Federasyonu’na bağlı tüm özerk yönetimlere askere alım için belli bir kota koyuldu ve bu kotanın en kısa sürede doldurulması talimatı verildi. Ancak bu kotanın neye göre belirlendiği bilinmiyor.
Seferberlik emrine karşı gelenler için ne gibi tedbirler ön görülüyor ?
Avukat Yevgeny Krılov, MSK1.RU ile yaptığı röportajda cumhurbaşkanlığı kararnamesini ve seferberlik federal yasalarını analiz etti. Görünüşe göre, seferberlik emrine katılmayı reddedenler için yasada herhangi bir sorumluluk olmadığını söyledi.
Ancak halk arasında seferberlik emrine uymayanlar için idari ceza ve 10 yıl hapis cezası verileceği yönünde genel bir kanı var.
Ğuaze seferberlik emri çıkan kişiler ile görüştü
Hemen hemen her eve ve akrabalarına seferberlik emri çıktığını belirten siviller arasında savaşa gitmektense 10 yıl hapis yatmaya razı olduğunu beyan edenler var. Celp kağıdı eline ulaşan bir diğer kişi ise Müslüman olduğunu ve savaş şartlarının dini koşulları olduğu ve bunu sağlamadığı gerekçesiyle gitmek istemediğini söyledi. Aileler durumdan rahatsızlar. Savaşın artık her eve girdiğini, bu savaşı umursamayan veya destekleyenlerin dahi panikledikleri belirtiliyor :
” Anne ve Babalar olarak sesimizi yükseltmemiz, çocuklarımızı korumamız gerekiyor. ”
Ğuaze