Küçük pitoresk Hamışki köyü, Adıgey dağlarında arasında adeta kaybolmuştur.
Bu renkli yerleşim, Belaya Nehri’nin sol kıyısında, her tarafı alçak ormanlık sırtlarla çevrili, büyük dağlar arasındaki vadide yer almaktadır.
Modern Hamışki köyünün bulunduğu bölge, tarihi zamanın sisleri arasında kaybolmuş kadim bir topraktır. Bu kısımlarda 4-5 bin yıllık dolmenler, gizemli menhirler, taş cromlechler, mezarlıklar, mezar höyükleri, antik yerleşimler ve diğer antik eserler olarak uzak dönemlerin sessiz tanıkları olarak duruyor.
Hamışki köyünün kuzey eteklerinde bulunan oluk şeklindeki devasa dolmenden birkaç dakikalık yürüme mesafesinde başka bir antik megalit daha var, “kurban taşı” veya megalitik sunak olduğu düşünülüyor.Bu gizemli eser, Keşiş Dağı’nın güney yamacındaki ormanda yer almaktadır.
Sunak taşına giden yürüyüş rotası, Hamışki’den geçen “Maykop-Guzeripl” asfalt yolundan başlıyor. Maykop’tan köyün girişinde, küçük Bzıykha nehrinin (bu Belaya Nehri’nin sol koludur) üzerindeki köprünün önünden sağa dönmeniz gerekiyor.
Çakıl yol, Monk Dağı’nın eteğinde arabanızı park edebileceğiniz küçük bir açıklığa çıkacak.
Otoparkın koordinatları ve parkurun başlangıcı: 44.114054, 40.117914.
Açıklıktan işaretli bir yol dik bir şekilde yükseliyor. Biraz ilerde yolda bir çatal beliriyor: yukarıya doğru giden yol Monk Dağı’nın tepesine çıkıyor. Sol kol Kutanka Nehri’nin şelalelerine ve Melek Kanadı mağarasına gidiyor, bu yönü seçmeniz gerekiyor. 500 metre sonra patika, yolun hemen üzerinde bulunan büyük bir sunak taşına çıkacak.
Bu çok tonluk kumtaşı bloğu, ormana dağılmış diğer birçok parça gibi çok eski bir zamanda Monk Dağı’nın kaya kuşağından düştü. Yosun kaplı taş, kenarları beş metre uzunluğa ve üç metre yüksekliğe ulaşan yamuk veya prizma şeklindedir.
Taşın üst yüzeyinde 130×190 cm boyutlarında ve 20 cm derinliğinde düzgün bir çöküntü oyulmuş, bu kabın alt köşesinde sıvının akması için taşa bir oluk açılmış, diğer tarafında altı adet taş bulunmaktadır. Farklı çaplarda küçük delikler de bulunuyor. Kurban taşının güney duvarının altında araştırmacılar, Geç Tunç Çağı’na (MÖ 2. binyılın ikinci yarısı) kadar uzanan birkaç seramik parçası keşfettiler, bunlar kil kap parçalarından oluşuyor. Aynı seramikler Hamışki köyünde oluk şeklindeki bir dolmenin yakınında da bulundu.
Bu garip girintilerin amacının birkaç versiyonu var. Bazı araştırmacılar “hamamın” hayvan kurban etme yeri olduğunu, oluğun kan drenajı için tasarlandığını ve deliklerin pagan tanrılara küçük adakların sunulduğunu düşünüyor. Dünyanın farklı halkları arasında girintili benzer sunak taşları mevcuttu.Diğer araştırmacılar, köyün çevresinde yabani elma ağaçları, armutlar ve diğer meyve ağaçlarının bol miktarda yetişmesi nedeniyle yöre sakinlerinin meyveleri bu taş olukta ezip oluktan meyve suyu topladıklarına inanıyor.
Bu yapının dolmen için hazırlık olduğu versiyonu da var. Hamışki köyünde, tek bir kaya parçasına oyulmuş benzer bir oluk şeklinde dolmen-yarı monolit vardır.
Monk’un yamaçlarında birkaç benzer kurban taşı keşfedildi, aynı dağın plato şeklindeki tepesinde dolmenler var ve Hamışki civarında antik menhirler ve petroglifli levhalar keşfedildi. Arkeologlar tüm bu antik eserleri tek bir megalitik komplekste birleştiriyor.
Kurban taşını inceledikten sonra aynı yol üzerinden otoparka dönebilir veya iki kilometre daha yürümeniz gereken Kutanka Nehri şelaleleri ve Melek Kanadı mağarasına giden yola devam edebilirsiniz, yükseklik kazanımı 180 metre.Yol ayrımına dönüp üst patikayı kullanırsanız Monk Dağı’ndaki gözlem noktalarına çıkabilirsiniz ama oradaki tırmanış oldukça dik, bir buçuk kilometrelik mesafeden yükseklik kazanımı neredeyse 500 metre olacak.
Sunağa giden rota: yol başının koordinatları: 44.114054, 40.117914.Kurban taşının koordinatları: 44.112746, 40.113647.Parkurun uzunluğu 500 metre, yükseklik kazancı ise 70 metredir.
Kaynak ve orjinal metin : https://dzen.ru/a/ZS93UoN4iFYRdcOs?referrer_clid=1610&