Avrupa Rönesans edebiyatında Çerkesler

İtalyan şair Ludovico Ariosto‘nun 1516’da yazdığı “Çılgın Orlando” (İtalyanca. Orlando furioso), tüm Avrupa edebiyatının gelişimi üzerinde güçlü bir etkiye sahip olan Rönesans’ın en epik şövalye şiiridir. İlginçtir ki şiirdeki karakterler arasında “Çerkesya’nın Gururlu Kralı” Sacripante de vardır.

Sacripante sadece Ariosto’nun eserinde değil, aynı zamanda bir başka İtalyan ve Rönesans şairi olan Matteo Boiardo’nun “Aşık Roland” (İtalyanca: “Orlando Innamorato) şiirinde de şövalyeliğin bir sembolü.

Kızgın Çerkes çok öfkeli,
Ama sana açıkça söylüyorum:
Atımı unut!
Senin olmayacak,
Kılıcım elimdeyken olmaz,
Ve eğer bir kılıcım yoksa,
Dişlerim ve pençelerimle savaşacağım!
(“Çılgın Orlando”. XXVI-XLVI)

GEST1sHWcAAF1B9

Bir başka Çerkesi de bir başka klasik Avrupa eserinden, 16.YY İtalyan şairi Torquato Tasso’nun “Kurtarılmış Kudüs” adlı şiirinde ‘Kudretli Argant’dan tanıyoruz.

Haçlı ordusunun yaklaştığı haberi Mısır Sultanı Aladdin dehşete düşer, ancak Kudüs’ün hükümdarı savaşmaya karar verir ve aralarında Çerkes devi Argant’ın yanı sıra savaşçı genç kadın Clorinda’nın da bulunduğu bir ordu toplar. Hıristiyan şövalyeler arasında en iyileri Godfrey, Tancred ve “İtalyan topraklarının oğlu” Rinaldo olduğu ve Çerkes Argante’nin Müslüman ordusunda bir paralı asker olduğu anlaşılıyor. Askeri maceraya olan susuzluğu onu Mısır’a götürdü ve burada yüksek bir mevkiiye ulaştı.

”Yabancı adam Çerkes Argant.
Bir maceracı olarak Mısır sarayına geldi,
Ve orada satraplık rütbesine ulaştı.
Savaşta cesaret buldu,
Orduda yüksek bir yere sahipti.
Sabırsız, amansız, vahşi
Ve asla yorulmazdı.
Tüm Tanrıları küçümser kılıcına tapar,
Kılıcında onun yasası, aklında da onun aklı vardı. ”
(Torquato Tasso – Gerusalemme liberata)

Argant’a ek olarak, şiirde diğer Çerkeslerden de bahsediliyor: “Tahtın etrafında sadık Çerkesler var.” Şiirde kastedilen Çerkeslerin, Kudüs hükümdarı Aladdin’in bir prototipi olan Selahaddin’in “Çerkes muhafızları” olduğu anlaşılıyor.

Walter Scott, Üçüncü Haçlı Seferi’ne ithaf ettiği tarihi romanı Tılsım’da Selahaddin’in Çerkes muhafızlarından şöyle bahseder:

” Önlerindeki toz bulutu dağılmaya başlamıştı ki, bu bulutlu perdenin arkasından onları karşılamak üzere, saldırı ve savunma silahlarıyla donanmış, Doğulu hükümdarların en gururlularına bile muhafızlık edebilecek, farklı ve daha düzenli bir süvari birliği ilerledi. Bu görkemli birlik beş yüz kişiden oluşuyordu ve bindikleri her at bir kontun fidyesi değerindeydi. Atlılar hayatlarının baharında Gürcü ve Çerkes kölelerdi. Miğferleri ve başlıkları gümüş gibi parlak çelik halkalardan oluşuyordu; kıyafetleri en neşeli renkleri barındırıyor ve bazıları altın veya gümüş kumaştandı; kuşakları ipek ve altınla bükülmüştü, zengin sarıkları tüylü ve mücevherliydi ve Şam çeliğinden yapılmış kılıç ve hançlerinin kabzası ve kını altın ve mücevherlerle süslenmişti.” ”… Richard, böylece Selahaddin’in yaklaştığını anladı ve birliğinin başına geçti.”

Çerkesler Avrupa klasik edebiyatında belirgin izler bıraktılar. Dikkat çekici olan tüm eserlerde aynı nitelikleri ile yani fedakar-özverili ve üstün savaşçı olarak yer aldılar.

Kaynak : Адыги.RU

Son Makaleler

spot_imgspot_img

İlgili Makaleler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

spot_imgspot_img