II. Kafkasya Çağdaş Sanat Bienali, 21-27 Ekim tarihleri arasında Moskova’daki Artplay Tasarım Merkezi’nde gerçekleştirildi. Sergide klasik resim ve heykelden sokak sanatına ve NFT’ye kadar 500’den fazla eser yer aldı. Proje, Kuzey Kafkasya’nın tüm cumhuriyetlerinin yanı sıra İngiltere, Fransa, Almanya, Belçika, İsrail, Çin, Türkiye ve Ürdün de dahil olmak üzere dünyanın diğer ülkelerinden 200’e yakın katılımcıyı bir araya getirdi.
Bienal, Çeçen Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı’nın desteğiyle düzenlendi, Moskova’dan hemen sonra sergi Çeçenya’da sergilendi. Daha sonra Mahaçkale’deki P.S. Hamzatov’un adını taşıyan Dağıstan Güzel Sanatlar Müzesi’nde, Derbent’teki Dünya Kültürleri ve Dinler Tarihi Müzesi’nde ve Nalçik’teki “Doğaçlama” Galerisi’nde sergilenecek.
Çeçenya Cumhuriyeti Kültür Bakanı Ayşat Kadırova sergi ile ilgili olarak “Başkentte böyle bir projenin ortaya çıkmasının anlamı büyük ve bunu anlamaya değer. Çeçenya Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı, Çeçenya Cumhuriyeti Müzesi ve şahsen benim için, Kafkasya’nın gerçek yüzünü sadece tarihi ve etnografik bir bileşen ile değil, aynı zamanda modern otantik bir kültüre sahip modern bir bölge olarak göstermek önemli.” dedi.
Bienalin bu yılki teması “Dağlardan Aşağı İnenler”. Organizatörler, hemen hemen her Kafkasyalı’nın anavatanları dışında karşı karşıya kaldığı aşağılayıcı klişeyi, etimolojisinin daha yakından değerlendirilmesi için yeniden düşünmeyi teklif ediyorlar.
İnsanlık tarihi, dağ zirvelerinde yalnızlık içindeki seçilmişlere vahiylerin nasıl indirildiğini gösterir: Hz. İsa’nın Dağ Vaazı, Hz. Muhammed’e ilk vahyin Hira Dağı’nda inmesi, Hz. Musa’ya Sina Dağında inen On Emir vb. Çok eski zamanlardan beri, dünyanın hemen hemen tüm halkları cennetle iletişim için dağ bir merdiven görevi görmüş, dağlara kutsal alanlar inşa edilmiş ve ritüeller gerçekleştirilmiştir.
Kafkasya bu kültün canlı bir örneği. Kendi topraklarındaki tüm kutsal dağ alanlarını, antik tapınakları ve saygı duyulan mezarları saymak imkansız, bazıları bugün bile kutsal olma özelliğini korumaktadır : Osetya Ouacilla bayramı, Tbau-hoh Dağı’nda kutlanmaktadır, Gürcü manastırcılığının kurucusu Aziz David Gareji’nin adının verildiği kilise, Tiflis’in kalbindeki Mtatsminda dağında ( Mtatsminda kutsal dağ anlamına gelmektedir ) yer almaktadır. İnguşetya’nın Myat-Loam dağında refah ve bereket tanrısının eşsiz bir antik tapınağı günümüze kadar korunmuştur, Abhaz ana kutsal alanlarından birisi olan Dıdnrıpş-Nıha, Dındripş dağında yer almaktadır. Nuh’un Gemisi’nin Tufan sırasında oturduğu İncil’de bahsedilen Ağrı Dağı’ndan ( Ermenice Ararat ) özel olarak bahsedilmelidir. Ararat, resmi coğrafyaya rağmen, Ermenistan’ın devlet sembolü ve tüm Ermeniler için kutsal bir dağdır.
Ancak Kafkasya’nın en ünlü ve mistik zirvesi, Rusya ve Avrupa’nın en yüksek dağı olan Elbruz’dur. Olympus ve Prometheus’un Yunan mitleriyle, yerel pagan inançlar ile yüzlerce efsaneyle kuşatılmıştır. Elbrus, Kafkasya’nın bir sembolüdür, özel bir mistik güç noktası olarak dünyanın her yerinden insanları kendine çeker. Elbruz dağı Kafkas kültürünün ana kutsal bağlarından biri olduğunu açıkça göstermektedir; genel olarak, evrenin merkezi ve yaşamın kaynağı olarak Dünya Dağı’nın evrensel insan imajına kadar uzanır.
Uluslararası Kafkasya Çağdaş Sanat Bienali’nin organizatörü ve küratörü Zaira Astemirova, “Rusya’daki Kafkasya kimliği sorunlarının bu kadar büyük ölçekli olduğunu düşünmemiştim” diyor :
Moskova salonundaki sergi, izleyiciye Kafkasya’nın dört bir yanından getirilen taş ve toprakla bir dağ şekli verilen büyük ölçekli bir enstalasyon ve büyük bir ekranda sunumlar dahil olmak üzere bir dizi özel proje sunuldu. Klasik resim ve grafiklerin yanı sıra sokak sanatı (sanatçılar Magomed Ayubov, Ruslan Magomedov, Andrey Kalugin, Goşa YKOR, BatandDark), video sanatı (Beşir Borlakov, Maral Kaytmazova, Linda Ibleeva), NFT (Arsen Çaç, Hüseyin Kuçkarov) ve İslami Yön sanatçıları El-Hala, Ayşa Taysumova ve diğerleri) sergilendi. Bienal’e, müzik topluluklarının ve gruplarının performansları, kitap sunumları, kamusal akımlar da dahil olmak üzere çeşitli programlar eşlik etti.
II. Uluslararası Kafkasya Çağdaş Sanat Bienali Moskova’nın ardından Grozni’de düzenlendi.
Çeçenya’daki serginin katılımcılarından Çerkes sanatçı Zak Kağdo, Grozni ile ilgili izlenimlerini paylaşırken, müzede sergilenen eserlerinden de bahsetti :
Birkaç saattir Grozni’deyim ve burada kendimi yerli biri gibi hissediyorum. Çeçenya çok temiz ve saldırganlık yok. Maneviyatı çok yüksek bir cumhuriyet ve bu beni çok mutlu ediyor. Bu sergide iki eser sundum ve kardeşim de iki eser sundu. Biz Amerika’lıyız. Amerika, Moskova ve Kafkasya’da çalışıyoruz. Benim için Kafkas halkları bir kardeş ve diaspora anlamlarına geliyor. Ben aslen Kabardey-Balkarya’lıyım. Çocukluğumdan beri sanat ile uğraşıyorum ve atalarıma karşı bir sorumluluğum olduğunu hissediyorum. Bu hayatta yerine getirmem gereken bir görevim olduğunu hissediyorum – değerli ve iyi bir insan olmak. Amerikalılar Kafkasyalıları egzotik olarak algılamıyorlar, ve enstalasyonlarımı görsel olarak anlıyorlar” dedi.
Kaynak : Müze Rusya ( “Музеи России” ) , chechnyatoday ( Чечня Сегодня ) , II. Kafkas Çağdaş Sanat Bienali ( пресс-служба II Международной биеннале современного искусства Кавказа )